AKREDİTASYON NEDİR ?
Akreditasyon, bir kalibrasyon laboratuarının akreditasyon kuruluşuna beyan ettiği kapsamındaki yaptığı kalibrasyonlarda; referans cihaz, yöntem, ortam şartları, standart, personel, izlenebilirlik, sistem ve dokümantasyon konularında yeterli yapılanmaya sahip olduğunun akreditasyon kuruluşu tarafından onaylanması demektir.
Akreditasyon, uygunluk değerlendirme kuruluşlarınca gerçekleştirilen çalışmaların ve dolayısıyla bu çalışmalar sonucunda düzenledikleri uygunluk teyit belgelerinin (deney ve muayene raporları, kalibrasyon sertifikaları) güvenilirliğini ve geçerliliğini desteklemek amacıyla oluşturulmuş bir kalite altyapısıdır.
AKREDİTASYON ZORUNLU MUDUR ?
Soru : Kalibrasyon ve deney laboratuvarları ile ürün/hizmet, sistem ve personel belgelendirmesi yapan kuruluşların akredite olma zorunluluğu var mıdır?
Cevap : Akreditasyonla ilgili ulusal ve uluslararası düzenlemeler, bu konuda bir mecburiyet getirmemektedir.
Akreditasyon, tamamen gönüllülük esasına dayanmaktadır. Genellikle; uygunluk değerlendirmesi hizmetlerinin verildiği serbest piyasa ekonomileri, laboratuvarları ve belgelendirme kuruluşlarını akredite olmaya sevk eder. Bir laboratuvar veya belgelendirme kuruluşunun akredite olması ona itibar kazandırır. Belgelendirme kuruluşları ve laboratuvarlar ; akreditasyonun dışında kalarak da hayatlarını idame ettirebileceklerini, müşteri bulabileceklerini ve müşteriyi tatmin edebileceklerini düşünüyorlarsa akredite olmadan da hizmet vermeye devam edebilirler. Serbest piyasa ekonomisinde kamu otoriteleri bazı alanlarda akreditasyonu zorunlu uygulama haline getirebilmektedir.
Akredite hizmetlerin küresel kabulü noktasında ise akreditasyon hizmetinin kendisinin güvenilirliği konusunda soru işaretleri oluşmaktadır. Akreditasyon kuruluşları arasındaki güven mekanizması ise akreditasyon kuruluşları tarafından oluşturulmuş olan IAF (Uluslararası Akreditasyon Forumu), ILAC (Uluslararası Laboratuvar Akreditasyonu Birliği ), EA (Avrupa Akreditasyon Birliği) v.b uluslararası veya bölgesel örgütler ile yapılmakta olan çok taraflı / karşılıklı tanınma anlaşmaları ile tesis edilmektedir.
Uluslararası akreditasyon sistemi, tek tip standartlara ve dolayısıyla objektif olarak test edilebilir kalite veya doğrulanabilir kalite standartlarını temel aldığından, akredite edilmiş uygunluk değerlendirmeleri karşılaştırılabilir ve kuruluşlarının akrediteleri karşılıklı güven oluşturur.
Akreditasyonlar, mevcut kapsamları dahilinde akreditasyon kurumlarınca düzenlenen sertifikalar ve raporlar gibi, anlaşmalar ve mütekabiliyet anlaşmaları temelinde uluslararası olarak tanınmaktadır. Bu yaklaşım, küresel ticarin önündeki önemli engelleri ortadan kaldırır ve tüm firmalar açısından yönetim sistemi uygulamalarının daha geçerli olabilmesine imkân tanır.
Üreticiler veya tedarikçiler, düzenlenmiş pazarlara erişim elde etmek, malları piyasaya arz etmek veya ilgili gerekliliklere uygunluk göstererek ürün risklerine yönelik sorumluluğu sınırlamak için akredite edilmiş uygunluk değerlendirmelerine ihtiyaç duyarlar. Örneğin, CE işareti, akredite edilmiş bir uygunluk değerlendirmesi temelinde belirli alanlarda verilebilir.
Akreditasyonlar günlük hayatımızı daha güvenli hale getirir, çünkü ürün ve hizmetlerin akredite doğrulayıcılarının arkasında başka bir devlet denetim kurumu vardır. Belki de akreditasyonların toplum genelinde ele alınabilecek en önemli faydası bu maddedir.